•Hata gibi görünen şeyleri yapmak hoşuma gidiyor.
Ana karakterimiz Frances hassas ruhlu, her daim mutlu kalmaya çalışan bir dans tutkunu. Fakat onun bu hassas ruhunun gerçek dünyanın acımasızlığıyla buluşması ilk olarak en yakınından aldığı darbeyle başlıyor. Zamanla para, insan ilişkileri ve hayalleriyle ilgili konularda da sorunlar yaşamaya başlayan Frances, toplum içerisindeki yerini de sorgulamak zorunda bırakılıyor. Hissettiklerini belli bir kalıba sığdırmadan dile getirmesi, toplumsal normlara göre değil de hissettiklerine göre yaşaması Frances’in 21.yüzyıla ayak uyduramamasının temel nedenlerinden birkaçı aslında. Hayallerinin peşinden koşarken diğer insanların gri ve ruhsuz kişiliklerine dönüşmeye karşı gösterdiği direnç, filmin tamamının siyah-beyaz olmasıyla birlikte seyirciye çok daha vurucu bir şekilde yansıtılmış.
Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği, dostluk, hayat ve hayaller üzerine olan değer yargılarınızı sorgulatabilecek Frances’in hikayesini izlemenizi hepinize şiddetle tavsiye ederim.